Gökkuşağı Gibi Renkli Peru-1

Peru Gezi Notları-1

Gökkuşağı Gibi Renkli Peru-1

LİMA

05 Mart 2019. Ankara’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Madrid’e, Madrid’den de 12,5 saatlik bir yolculukla Peru’nun başkenti Lima’ya varıyoruz. Lima’nın tarihi merkezi Plaza de Armas (Plaza de Mayor)’la gezimize başlıyoruz. Peru yaklaşık 30 milyon nüfuslu bir ülke. Lima’nın nüfusu ise yaklaşık 8 milyon. Peru’nun yüzölçümü Türkiye’den biraz daha büyük.

Plaza de Mayor, Lima

Güney Amerika ülkeleri içerisinde bağımsızlığını en geç kazanan ülke olan Peru, 1968’den itibaren asker ve sivil idarelerle yönetilmiştir. Kurtarıcıları Arjantinli General Jose de San Martin ile Bolivyalı Simon Bolivar. Ülke şu an cumhuriyetçi başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Konuşulan diller İspanyolca, Keçuva (Quechua) ve Aymara’dır.

Meydanın etrafında Belediye Sarayı (Municipal Palace), Başkanlık Sarayı (Government Palace) ve Katedral bulunuyor. Lima’nın ismini aldığı limelerden yapılmış limonatalarımızı içtikten sonra bu meydandan ayrılıyor, daha yeni ve modern binaların yer aldığı Miraflores’e geçiyoruz. Burası aynı zamanda kaldığımız otelin de yer aldığı semt. Marriot Otel’in hemen önünde yer alan Larcomar AVM buranın merkezi noktası. Pasifik Okyanusuna nazır yarı açık bir AVM.

Larcomar AVM’nin Pasifik Okyanusu Manzarası

Etrafı çok güzel parklarla dizayn edilmiş bu bölgeyi biraz gezip Olivar Parkına geçiyoruz. Park, ismini bahçesinde sıklıkla yer alan zeytin ağaçlarından alıyor.

Buradan sanatçıların mekanı olarak ünlenmiş Barranco’ya gidiyoruz. Francisco Pizarro önderliğindeki İspanyolların işgal ettiği dönemden kalan bu bölge koloniyal mimarisiyle ünlü.

Barranco

Barranco

Barranco

Şunu da belirtmek gerekir ki İspanyollar buradan götürdükleri altın ve gümüşler sayesinde İnebahtı Deniz Savaşını Osmanlılara karşı kazanabilmiştir. Sokullu Mehmed Paşa‘nın şu meşhur sözü de bu savaştan sonra söylediği bilinmektedir. "Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'nda bizi yenmekle, sakalımızı traş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar."

Barranco’nun caddeleri üzerinde ayak üstü döviz bozan kişilere de sıklıkla rastlıyoruz.

Yemeğimizi yemek üzere Pasifik Okyanusuna bakan şık bir restauranta gidiyoruz. Burada Peru’nun meşhur yemeği ceviche (seviçe)’yi tadıyoruz. Ceviche, lime suyu içerisinde marine edilmiş çiğ balık, soğan ve acı biberle harmanlanarak beraberinde mısır, patates ve fasulyeyle soğuk olarak servis ediliyor. Yanında geleneksel içkileri pisco sour’u da alıyoruz.

Buradan rastgele bir belediye otobüsüne biniyor ve Lima sokaklarını izleyerek son durağa kadar gidip tekrar Barranco’ya dönüyoruz. Son durak gecekonduların yoğun olduğu bir semt. Dönüşte otobüse satıcılar ve şarkı söyleyip para kazanmaya çalışan kişiler binip iniyor ve bu eğlenceli yolculuk bizim için oldukça ilginç bir deneyim oluyor.